31 Temmuz 2011 Pazar

Günaydın ve Hoşgeldin Ramazan

Herkese günaydın ve iyi pazarlar... :)
3 gün önce Banu Ablamdan bir mail aldım bloguma yorum yazılamıyormuş.Hiç farketmemiştim yorum bölümüne girdim baktım gerçekten de öyleymiş.Bende üzülüyordum kimse yorum yazmıyor diye :) Hemen blog temamı değiştirdim.Sanki eskisi daha güzeldi ama :( Neyse zaten önemli olan yorum bölümünün düzelmesiydi değil mi?
Şimdi asıl konumuza geçelim. Bildiğimiz gibi artık Ramazan Ayına giriş yapmak üzereyiz.Bu gece Allahın izniyle sahura kalkacağız. Bende Ramazan Ayıyla ilgili sizlere birşeyler paylaşmak istedim.
Ramazan, “Huden linnâs” yani insanlar için kılavuz olan Kuranın indirildiği ay. Kuran, alemlerin Rabbi, evrenin hakimi, din gününün sahibi Allahın kitabı. Müslüman, Allaha inanan ve Allahın kitabına göre hayatına yön veren insan. Yüce Rabbimiz Ramazan hakkında şöyle buyuruyor:“Ramazan ayı, içinde insanlara doğru yolu gösteren, doğru ile yanlışı birbirinden ayırıp açıklayan, bir rehber olmak üzere Kuranın indirildiği aydır. Sizden kim o aya erişirse oruç tutsun. Hasta olan veya seferde bulunan, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Sayıyı tamamlamanızı ve size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allahı tekbir etmenizi ister. Umulur ki şükredersiniz.”
Bizim oruç tutmamız, adeta yüce Rabbimizin bize sunduğu Kuran nimetine bir teşekkür kabilindedir. Mademki yüce Allah bizi yaratıp, başıboş bırakmamış, bize gönderdiği elçisiyle indirdiği mesajlarıyla, hayatımızı nasıl düzenleyeceğimizin yol ve yöntemlerini bildirmiş, bizi dalaletten, sapmalardan ve şaşkınlıktan kurtarmış; öyleyse biz de bu nimetin farkında olduğumuz mesajını “oruçla” Rabbimize bildirmiş oluruz. Rabbimiz! Sen indirdiğin kitabında bize iki cihanımızı aydınlatacak nurlar bahşettin, biz de sana hamd ediyor, şükrediyor ve senin için gün boyu ağzımıza tek lokma bile koymadan, bir yudum su bile içmeden sana bağlılığımızı arz ediyoruz. Ramazan Ayı, kulun Rabbini tanıdığını ve ona itaatini arz ettiği zaman dilimidir. Kulun Rabbi ile her daim iletişimde olduğu süreçtir. Ramazan Ayı, kulun sadece yemeden içmeden kendisini uzak tuttuğu değil; her dönemde olduğu gibi her türlü tutum ve davranışını da kontrol altında bulundurduğu günler ve ibadetle geçirdiği gecelerdir.
Bizim de yapmamız gereken:
“Rabbimiz! Biz, “Rabbinize iman edin” diye, imana çağıran bir davetçiyi işittik ve iman ettik. Rabbimiz! Bizim günahlarımızı bağışla, suçlarımızı ört, iyilerle birlikte canımızı al!” demektir. Elçiye uymaktır. Günahlardan uzak durmak ve Rabbimizin buyruklarını yerine getirmektir.

1 değerli yorum:

Fatoş Öztürk dedi ki...

O zaman ilk yorum benden güzel kızım :)

Yorum Gönder

Bloguma gelip beni ziyaret ettiğiniz ve değerli yorumunuzu bıraktığınız için çok teşekkür ederim.Tekrar beklerim :)